Dil Hastalıkları

Bebeğin derisi doğumda henüz tüm fonksiyonlarına sahip olmadığından son derece hassas ve dış etkenlere karşı yeterince korunmalı değildir. Özellikleri ve reaksiyonları erişkin derisinden farklıdır. Dolayısıyla bu dönemde spesifik ve hassasiyetine uygun bakım ürünlerine ihtiyaç gösterir. Yeni doğanın derisi aynen erişkindeki gibi üç tabakaya sahiptir : epidermis, dermis ve hipodermis. Ancak benzerlik burada biter çünkü fonksiyon olarak ergin özelliklerine 8-10 yaşına doğru erişir. Tüm gövdeyi kaplayan derinin yüzeyinin ağırlığa oranı bebekte yetişkine kıyasla daha büyüktür; bu oran yeni doğan dediğimiz ilk ay içinde daha da büyüktür. Prematüre bebekte ise bu oran neredeyse erişkindekinden 7 kat büyüktür. Bu oranlar bize dış ortamla alışverişte daha büyük bir temas alanı olduğunu gösterir. Epidermisin en yüzey tabakası olan boynuzsu tabaka daha ince ve tam gelişmemiştir; dış etkenlere, kimyasal ürünlere karşı daha geçirgen olup kolayca tahriş olabilir. Hidrolipid tabaka ince ve tamamlanmamıştır; koruyuculuğu azdır: Epidermisi kuruluk ve nemsizlikten koruyan sebumdan fakirdir. Epidermise olması gereken fizyolojik pH’ını sağlayan ve hidrate eden ter bezi fonksiyonu azdır. Dermis tabakasında kollajeni üreten hücreler olan fibroblastlar erişkine kıyasla daha fazla sayıdadır ancak faaliyetleri daha azdır; elastik fibriller daha az gelişmiştir. Damar yapısı da erişkindekine kıyasla daha az organizedir. Salgı bezleri Ter bezleri mevcuttur ancak yeterli işlev görmezler. Terleme vücudun ısı dengesini ayarlamada ve 37 derecede tutmada önemli rol oynar dolayısıyla yeterli fonksiyona sahip olmayan ter bezleri bize bebeğin neden ateşte ve dış ortam ısısının yükselmesinde çabuk etkilendiğini açıklar. Sebum üretimi anne karnında iken başlamıştır; doğumda vücudu kaplayan tabaka bunun göstergesidir. Bazen yaşamın ilk haftalarında yağ bezi üretimi oldukça güçlü olarak devam eder ve yeni doğan sivilcesi ortaya çıkar. Daha sonra fonksiyonu azalır ve ergenlik başına kadar etkisi kaybolur ve bu dönemde üetim çok artabilir. Bebeğin derisi erişkine kıyasla yağ oranı düşüktür. Deri enfeksiyonlarına ve güneş ışınlarına karşı daha hassastır. Bebeğin deri pH’sı erişkine kıyasla daha yüksek olduğundan ve bağışıklık sistemi tam gelişmediğinden enfeksiyonlara daha yatkındır. Melanosit hücreleri henüz yeterince melanin üretmediklerinden güneş ışınlarına karşı bebek cildi daha korumasızdır.